HİZBULLAH LİDERİ HASAN NASRULAH KATLEDİLDİ !..
Mihrac Ural – 28 Eylül 2024
Hasan Nasrullah, İsrail tarafından hunharca katledildi. Bu yiğit insan, bu devrimci direnişçi aramızdan ayrıldı. Uzun yıllar bölgemizi ayakta tutan devrimci direnişçiliğiyle yeni kuşaklara örnek olan bir yiğitti. Şehitlerin şehidi olan bu yüce insan, hain bir bombalamayla aramızdan alındı.
O, kendi davası kadar Filistin davasının öncü savunucularındandı. İsrail’e diz çöktüren askeri ve siyasi bir komutandı. 12 Temmuz -14 Ağustos 2006 yılında İsrail’in Lübnan’a saldırdığı o ünlü savaşta, tarihe bir not atmıştı. 33 gün boyu süren savaşta, Arap alemi devletlerinin İsrail’e karşı başaramadığı zaferi Hizbullah başarmıştı. Hizbullah’ın komutanı da Hasan Nasrullah’tı. O gün bugün İsrail’e rahat vermeyen, uzanan ellerini kökünden kazıyan bu lider bölgemizde ve dünyada haklı bir ün kazanmıştı. Bugün bölge devrimci çemberi için anlamlıydı. İsrail yenilmezliğinin artık sonu gelmişti, yeni bir lider doğmuştu, umutlarımız, sevincimiz İsrail’e diz çöktürecekti. Dini referansa sahip olmasına karşın herkesi kucaklayan yanıyla mücadeleye ışık saçıyordu.
Hasan Nasrullah’ın yaptığı konuşmaların çoğunluğunu dinledim; hepsi gerçekçi ve sonuç alıcı konuşmalardı. Her konuşması düşmanları tarafından haklı görülen ve doğruluğu tartışmasız olan konuşmalardı. İsrail, Hizbullah’ı gerçekçi, yenilmesi gereken düşman olarak ele alıyordu. 2006 savaşın kötü anıları İsrail için büyük araştırmalara neden olmuştu. Yenilgi ve hezimet, İsrail için yargılara ve yeni kararlar alınmasına neden olmuştu. Hizbullah bölgede en güçlü yapı olarak yerini almıştı.
Suriye iç savaşla boğuşurken, Hizbullah imdadına koştu. Suriye’nin tüm savaş cephelerinde en küçük askeri birimden en büyük askeri birime kadar uzanan yapılanmasıyla yerini almıştı. Mukaveme Suriyye örgütü olarak bizler bu savaşta Hizbullah askerleri ve militan kurmaylarıyla omuz omuza bu savaşta yerimizi almıştık. Kesab ve Silinfi bölgelerinde temel merkezi karargahlarında birlikte savaştık, birlikte zaferler kazandık. Bu savaşta vatan savunması vardı, herkes eşit ve karşılıksız bir savaşta yerlerini almıştı. Bu ilkeli davranışı Hizbullah Filistin davasını savunurken de yerine getirmişti.
7 Ekim 2023 tarihli savaşta Hizbullah, İsrail’in Filistin halkını ezmesine karşı hiçbir karşılık beklemeden savaşa katılmıştı. Yüzlerce şehit vererek bu savaşa katılmış, İsrail’in kuzey bölgesinde işgalci sivil bırakmamıştı. Yüz binlerce İsrailli işgalci, işgal ettiği bölgeyi terk ederek güneye sığınmıştı. İşte bu savaşa katılış bu günleri getirmişti.
Hasan Nasrullah, İsrail’i sürekli tehdit ederek kuzey bölgesini hep boş bıraktıracağını belirtiyordu. Bu bölgede işgalci kimseyi yerleştirmeyeceğini söyleyip duruyordu. Bu ağır tehdit altında İsrail kendi vatandaşlarına söyleyecek söz bulamıyordu. İşte bu direnişçi devrimci insan bölgenin en iyisiydi. Gazze savaşında gösterdiği tutumla İsrail’e kök söktürüyordu.
İsrail, İran, Yemen, Suriye bölgelerini tahrip eden savaş mekanizmasını çalıştırıyordu. Düşman saydığı herkese acımasız saldırıyordu. Suriye’ye karşı günü birlik bombalar atıyor, savaş uçaklarıyla her köşesini bombalıyordu. Yemen’de petrol depolarına saldırıyor, İran’da ise İsmail Heniyye’yi katlediyordu. Lübnan’a durmadan gece gündüz demeden saldırılar yapıyordu. İsrail bölgede yaşamayı bölge savaşıyla sürdürüyordu. Savaş olmadan İsrail yaşayamazdı. Barış, İsrail için ölümdü. İçte olduğu kadar dışta da savaş mekanizmasını çalıştırıyordu. Bu durum İsrail’in var oluş sebebiydi. İsrail bölgeye savaşla gelmiş, öyle kurgulanmıştı. Yaşaması için de savaş gerekliydi. Bölgenin tümüyle ilişkisi savaşa dayalıydı. Savaş tehdidiyle susturduğu ülkeler ve hala savaşla ilişki sürdürdüğü ülkelerle çevrelenmişti. İşte bu yüzen bölgede herkesin umudu İsrail’in askeri yenilgisiydi. Bunun için de Hizbullah, sevmeyenleri tarafından bile umutla gözleniyordu. Hasan Nasrullah, Hizbullah’ın başında efsaneleşmiş, başarılarıyla tüm bölgede umut haline gelmişti.
Bu büyük direnişçiyi, bu umut veren yiğit insanı burada saygıyla anıyorum. Umarım ki Hizbullah bu yiğit insanı kaybetmekle sarsılmayacak, İsrail’e karşı yürütülen direnişçi çizgisinden asla taviz vermeyecektir.