Hollanda: Elektrometal sektöründeki TİS sürecinde prensipte anlaşma

1 Haziran 2024’te bitecek olan  toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin ilki 22 Nisan 2024’te yapıldı. Dört görüşmenin ardından bir sonuç çıkmadı ve görüşmeler bitti. Taraflar 13 Mayıs 2024’te yeniden görüşmek için masaya oturdular. Aynı günün akşamı yapılan açıklamada prensipte anlaşmaya varıldığını duyurdular. Yeni TİS sürecinin yürürlüğe girmesi için işveren sendikası FME üye işyerlerinin onayına başvuracak.

Hollanda: Elektrometal sektöründeki TİS sürecinde prensipte anlaşma

1 Haziran 2024’te bitecek olan  toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin ilki 22 Nisan 2024’te yapıldı. Dört görüşmenin ardından bir sonuç çıkmadı ve görüşmeler bitti. Taraflar 13 Mayıs 2024’te yeniden görüşmek için masaya oturdular. Aynı günün akşamı yapılan açıklamada prensipte anlaşmaya varıldığını duyurdular. Yeni TİS sürecinin yürürlüğe girmesi için işveren sendikası FME üye işyerlerinin onayına başvuracak.

Aynı şekilde işçi sendikaları, FNV, CNV, De Unie ve VHP2 sendikaları da üyelerine yeni TİS sürecinin oylamasına gidilecek. İşçi ve işveren taraflarının prensipte anlaşma yapılan konsept üzerinde tercihlerini yapacaklar. Taraflar evet derse yeni TİS 1 Haziran 2024’ten itibaren yürürlüğe girecek. Hayır derlerse taraflardan biri ya da ikisiyle yeniden görüşmeler başlayacak.

Sürmekte olan TİS’te ne vardı?

Sürmekte olan TİS’te yapılan anlaşmada işveren çalışanların emeklilik primine 60 Euro katkıda bulunuyordu. Geçen TİS’in ardından bunun devam etmesi için özenle üzerinde durulması ve sürekli olmasını sağlamak gerektiğinde ısrar vardı. Sendikalar, bu konuyla ilgili sürdürülmesi için gerekeni yapacaktır. Ne var ki yeni TİS’te bu ödeme, işveren sendikası FME’nin tercihi üzerine sonlandırıldı. 60 Euro, ortalama yüzde 2’lik bir zam olarak ücretlere yansıyordu. 60 Euroluk katkı sadece TİS sürecinde olacağını belirtmişlerdi. Ama işçi sendikaları bunu kalıcı hale getirmek için gereken çabayı göstereceklerini söylemişlerdi.

Yeni TİS’te ne var?

Yeni TİS, 1 Haziran 2024’ten 31 Aralık 2025’e kadar olan 19 aylık bir süreyi kapsıyor. Taraflar arasında sağlanan prensip anlaşmada yüzde 9 zam kararı alındı. İşçilerin taleplerinin altında bir anlaşma olduğunu belirtmek gerekir. İstenilen zam oranı yaklaşık yüzde 14 civarındaydı. Ayrıca ağır koşullarda çalışanların 3 yıl önceden emekli olma talebi hükümete iletilmek üzere ortak düşünce olarak kabul edildi. Devam etmekte olan TİS’te ise 60 Euro’nun sürekliliğinin devam etmesi kararlaştırıldı. Yüzde 9 zammın en az yarısının (yüzde 4,5) 1 Haziran 2024’ten itibaren ödenmesi kararlaştırıldı. Yüzde 9 zam uygulaması şu şekilde olacak: 1 Haziran 2024’ten 31 Aralık 2024’e kadar yüzde 2,75 oranında, 1 Ocak 2025’ten itibaren 31 Mayıs 2025’e kadar yüzde 3,25 oranında ve 1 Haziran 2025’ten 31 Aralık 2025’e kadar kalan %3 oranında zam yapılacak ve TİS süresi sona erecek.

Bu sürecin ardından

Beklentiler ve sinyaller çok iyi görünmüyor. Sendikalar tabii ki sonuçlarının nasıl olacağını biliyor. İşçilerin büyük bir bölümü bunun farkında değil. Gücü parçalayıp kontrol altına almak istiyorlar. Hollanda’da 400 binden fazla işçi metal sektöründe çalışıyor. Bunu küçük metal (Metal-Teknik) ve büyük metal (Elektrometal) diye ikiye ayırdılar. Doğrusu gücü böldüler. Ardından Philips, Tata Steel vb. büyük işyerleri kendi işyerleri için özel TİS’leri uygulamaya girdi.

Şimdi de; ASML, DAF, VDL gibi işyerlerinde kendi özel TİS’lerinin yapılması fikri var! Bir önceki TİS sürecinde ASML’de bunu denemek istediler. Kabulü için kendi işyeri temsilciler kurulu ile ulusal düzeydeki temsilciler kurulu onayı gerekiyordu. Bunu alamadılar. Ama sürekli değişik argümanlarla bunu gündemde tutmak istiyorlar.

DAF: Büyük metal sektöründe öncü bir işyeri

Örneğin, DAF elektrometal sektöründe öncü bir işyeridir. TİS sürecinde gündemi sürekli olarak sıcak tutan ve sektörü peşinden sürükleyen bir işyeridir. Bu onur ve başarı DAF işçilerine aittir. Diğer ulusal düzeyde irili ufaklı metal işletmeler çoğu süreci izlemeyle yetiniyor. Ama yine de 180 bin işçi ve emekçiyi ilgilendiren bir süreç. Herkesin irili ufaklı bir katkısı vardır.

ASML, çip sektöründe dünya piyasasının yüzde 80’ini elinde tutuyor. Yıllık milyarlarca Euro kâr elde ediyor. DAF, tır üretim sektöründe Mercedes ve Volvo’dan sonra dünya pazar payında yüzde 17,02 ile üçüncü sırada. 2023’te yatırım ve ödemelerin dışında bir milyardan fazla kâr elde etti.

VDL, otobüs sektöründe ciddi teknolojik gelişmelere kapı araladı. Ve 2023 itibarıyla milyarlarca kâr elde ediyor. Tabii ki işleri çok iyi gitmeyen küçük metal işletmeler de var. TİS süreçleri bu kesimler arasında bir handikapa dönüşüyor. Büyük işletmeler TİS’i kabul ettiğinde diğerleri itiraz ediyor.

Bu gücü bölmek için işleri iyi gidenler kendi özel TİS’lerini yapmak istiyor. İşlerini aksatmadan sürecin devam etmesi için. (Grev, direniş vb. durumlara karşı)

Küçük işletmelerde çalışanların vay haline! Büyük ölçüde sendikal örgütlülükten uzak, örgütsüz ve dağınıklar.

Özel TİS anlaşmaları bazı işyerlerinde yapılırsa…

Varsayalım bu böyle oldu. Bir süre sonra işverenler cephesi her alanda hızla çıtayı aşağı çekecek. Asıl sefalet o zaman başlayacaktır. Hem grev ve direnişlerin önü kesilecek hem de ücretler aşağı çekilecek. Avrupa burjuvazisi deneyimli bir sömürücü ama aynı zamanda da dolandırıcılıkta üzerine yoktur.

Bu bir senaryodur. Bunu başarmak o kadar da kolay değildir. Sendikalar, temsilciler kurulu ve sendika kadrolarında ve de işçiler içerisinde bu senaryonun farkında olan ciddi bir potansiyel olduğunu unutmamak gerek. Bu kesimler elleri boş beklemeyeceklerdir. Daha da ötesi küçük ve büyük metal işçileri arasında bir bütün olarak tek TİS imzalanması için mücadele edenlerin sayısı da az değildir. Tek bir TİS’te toplanmasını isteyenlerin sesi her geçen gün çoğalmaktadır. Bu kesim bütün argümanları ile pratik yaşamda güçlü taraftır. Ciddi bir çaba içerisine girerse başaramaması mümkün değildir. Özel TİS’ler genel TİS’ten kötü olmamalıdır yasal olarak.

Süreç sorunlarla devam ediyor

Ücretlerin düşük olması ciddi bir sorun teşkil ediyor. Diğer işkollarında ve vardiyalı çalışan sektörlerde 3 yıl erken emeklilik henüz hükümet nezdinde ciddi bir adım atılmadı. Sendika temsilcileri de ortak bir açıklamada bulunmadılar. 1 Mayıs 2024’te FNV Başkanı Tuur Elzinga’nın mühlet olarak verdiği 15 Mayıs 2024’ü geride bıraktık. Bu konuda ciddi bir hareketlilik görünmüyor. Emeklilik süresinde ek ödenek ve sosyal yardım fonlarının kesilmemesi veya kısıtlamaya gidilmemesi yönünde talepleri var. Emekli olma yaşının 67’den 64’e düşürülmesi de talepler arasında.

Bütün bunlar ağırlaşarak devam ediyor. Ya bunlara boyun eğilecek ya da bunlara karşı mücadele edilecek! Kabul etmek ilerleyen zaman karşısında gerilemek ve gericileşmektir.

Mücadele etmekse işçi ve emekçilerin gücünü açığa çıkarmak daha ileri düzeyde politik mücadelenin yolunu açar. Mücadele alanında yükselmenin ve alçalmanın sınırı yoktur. Kimini düzene sürükler, hırslandırır, kimini de emek cephesinde yükseltir, taçlandırır.

Her şey politik devrimci bir işçi hareketini yaratmaya bağlıdır. Öyleyse görev ve sorumluluk bellidir, bunu başarmak için sorumluluk hissedenler ya elini taşın altına koyarlar ya da uzaktan seyrederler.

* Ali Solmaz, FNV-DAF İşyeri İşçi Temsilcisi