İSRAİL’İN DARBELERİ GEÇİCİ, DİRENİŞ SÜREKLİDİR!

İsrail terör devleti en iyi bildiği şeyi yaptı; ölüm ve yıkım! Günlerdir Lübnan’a yaptığı ağır saldırıları sürdürerek bu sefer Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrullah’ı katletti. Aynı saldırıda Hizbullah’ın komuta kademesinde yer alan komutanlardan Samir Tavfik Dib ve İran Devrim Muhafızları komutanlarından Abbas Nilfuruşan da katledildi. Bütün Direniş Ekseni güçlerinin ve bölge halklarının başı sağ ve direniş daim olsun!

İSRAİL’İN DARBELERİ GEÇİCİ, DİRENİŞ SÜREKLİDİR!
İSRAİL’İN DARBELERİ GEÇİCİ, DİRENİŞ SÜREKLİDİR!
ATAK DERGİSİ 29 Eylül 2024
İsrail terör devleti en iyi bildiği şeyi yaptı; ölüm ve yıkım! Günlerdir Lübnan’a yaptığı ağır saldırıları sürdürerek bu sefer Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrullah’ı katletti. Aynı saldırıda Hizbullah’ın komuta kademesinde yer alan komutanlardan Samir Tavfik Dib ve İran Devrim Muhafızları komutanlarından Abbas Nilfuruşan da katledildi. Bütün Direniş Ekseni güçlerinin ve bölge halklarının başı sağ ve direniş daim olsun!
Hizbullah, Lübnan’ın ve bütün bölge halklarının anti emperyalist ve anti Siyonist direniş güçlerinin en önemli hareketidir. Katledilen lideri Hasan Nasrullah da bu direnişin organize edilmesinde ve terörist devlet İsrail’e kök söktüren direnişin geliştirilmesindeki stratejik aklın en belirleyici rolü üstlenen liderdi.
İsrail terör devleti 7 Ekim Aksa Tufanı harekâtıyla beraber Filistin Direnişinden aldığı darbelerle beraber çizilen “yenilmezlik” prestijini, Filistin’de yürüttüğü soykırım ile örtmeye çalışıyor. Tarihin tanık olduğu en büyük soykırımlardan birini yapmasına rağmen İsrail, bir türlü Filistin’de amacına ulaşamadı. Bunun hırçınlığı ile Lübnan’a saldırmaya, Filistin’de yaptığının benzerini bu sefer Lübnan halkına karşı yapmaya başladı.
İsrail terör devleti bu şekilde;
-Kan, yıkım ve ölüm ile yaratmış olduğu ve Aksa Tufanı ile yıkılan itibarını tamir etmeye,
-Lübnan’ın güneyinde Litani nehrine kadar olan bölgeyi işgal etmeye ve
-Ortadoğu’da İran’ı içine çekecek bir bölgesel savaşı başlatmaya çalışmaktadır.
İsrail terör devletinin Lübnan halkına ve bu halkın direniş örgütüne karşı yaptığı saldırılar hem Lübnan halkına hem de Hizbullah’a ağır darbeler indirmiştir. Bu saldırılar başta ABD ve Batılı emperyalist ülkelerin doğrudan doğruya her türlü desteğiyle yapılmıştır. İsrail hiçbir hareketinde yalnız değildir, arkasında emperyalist ülkelerin her türlü sınırsız desteği vardır. Hizbullah ve bölgenin Direniş güçleri de bu topyekûn emperyalist – Siyonist güçlere karşı direniş mücadelesi vermektedir.
Terör devleti İsrail ancak zulüm, kan, yıkım ve ölüm ile var olabilir. Onun teknik ve askeri gücü, sırtını yasladığı ülkelerle birliktedir. Bu Siyonist – emperyalist zulüm ve yayılmacılık direnişin temel kaynağıdır. Bu bağlam ve ilişki nedeniyle İsrail terör devletinin Hizbullah’a vurduğu ağır darbelerin etkisi geçici, Hizbullah ve bölgenin diğer anti emperyalist – anti Siyonist güçlerinin direnişi kalıcı olacaktır. Aldığı ağır darbelere rağmen Hizbullah, niteliksel olarak direniş potansiyelinden ve gücünden önemli bir kayıp yaşamamıştır. Kısa sürede hiyerarşik boşluklarını telafi edecek ve bölgemizin baş düşmanı İsrail’e karşı direnişin bayrağını en üstte taşımaya devam edecektir.
İsrail terör devletinin ve arkasındaki başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerin Filistin ve Lübnan’da savaş suçları niteliğindeki bu saldırılarını lanetliyoruz. Filistin ve Lübnan halklarının mücadelesine, geçmişte yüzlerce militanımız ve bu mücadelede yitirdiğimiz şehitlerimizle verdiğimiz destek geleneğimizden aldığımız mirasla, bugün de bu mücadelenin yanında desteğimizi ilan ediyoruz.
Bununla birlikte, Filistin Sorunu ve İsrail terör devletinin saldırıları karşısında hamaset söylemleriyle Filistin sorununu bir siyasi malzeme olarak kullanan ama öte yandan bu terör devletiyle başta ekonomik olmak üzere her türlü ilişkiyi devam ettiren Türkiye devletinin ikiyüzlü tutumunu da teşhir ediyor ve lanetliyoruz.
-Yaşasın Filistin ve Lübnan halklarının anti emperyalist, anti- Siyonist mücadelesi!
- Yaşasın Direniş Ekseni!
- Kahrolsun emperyalizm, Siyonizm ve işbirlikçileri!
ATAK DERGİSİ